
70 dekarlık bir alana saltanatını kurup Gümüşhane’ye 1380 metre yükseklikten bakan Tomara Şelalesi, 2011 yılında tabiat parkı olarak kabul edilmiştir. Kaynağını yer altı sularından alan şelale 15 metre yükseklikten gür ve görkemli bir şekilde çağlayıp, yolculuğuna dar ve derin bir vadide kıvrılarak devam ediyor. Dağın eteğindeki çok sayıda farklı kaynaktan fışkıran bu doğa harikası, çıkan şelale yöre halkı tarafından “Kırk Gözeler” olarak adlandırılıyor. Şelalenin manzarası kadar efsaneleri de dikkat çekici: “Seydibaba köyü çobanı, öğle saatlerinde sürüsünü ıssız yerde yatırıp abdestini alıp, namazını kılıyormuş. Sürüyü susuz bırakıyor diye çobanı dava eden köylüler, bir gün çobanı takip etmiş. Tam öğle zamanı çoban yine sürüyü aynı ıssız yere indirmiş. Elindeki değneğini toprağa vurmuş. Çıkan suyla kendisi abdest alıp namazını kılmış, sürü de suyunu içmiş. Çoban namazını kıldıktan sonra köylünün kendisini seyrettiğini fark etmiş. Buna çok kızmış ve kavalını bir tarafa, bıçağının kılıfını diğer tarafa savurmuş. Biri Tomara Şelalesi’ne, diğeri ise Çamoluk İlçesinin Mindaval Köyüne düşmüş. Kaval ile bıçak kınının düştüğü yerden sular fışkırmış.”
Yazın bir yağmur senfonisi sakinliğinde akan şelalenin tabiata meydan okuyan coşkusunu görmek isteyenler ziyaret için kış aylarını da tercih edebiliyor.
Tomara’nın tahtını sarp yamaçlara kurmuş olması önemli değil. Ziyaretçiler halk bu dik yamaçlara rağmen Tomara’nın efsunlu davetine hayır diyemiyor ve piknik için şelalenin eteklerinde toplanıyor.
Şelalenin kaynağına ulaşmak isteyenler ise otopark alanından itibaren yaklaşık 10 dakikalık tatlı bir yolculuğa katlanmak zorunda.
Sosyal ve kültürel aktivite tutkunları için halk oyunları, bayrak tepe yürüyüşü, kros ve bisiklet yarışmaları, konser, müzik ve eğlence programlarını bünyesinde barındıran ve genellikler Temmuz ayının ilk haftası gerçekleştirilen “ Geleneksel Tomara Şelalesi Kültür ve Turizm Festivaline günün birinde yolunuzu düşürmenizi tavsiye ederiz.